Ömer Kavur Sineması 

Maldonado tarzı yakışıklılık 

azizin dedesi afrika hariç her şeyden nefret eder

her şeyi gizlice yapmak istiyorum. loke rahbek parkına, güneş tepemde, kadife pantolonum, salon sarmaşığı gibi sıkıca sararken bacaklarımı, üst geçitlerden kedi yuvaları sayıyorum.

Darülaceze Perpa.

gölgeler bile sıcak olacak dediler bugün radyoda.

leke rahbek parkında altı tane çocuk. ikisi benim. ikisi de o. 

çocuklarımdan biri kaydıktan sonra kaydıraktan içime aktı, ve gördü beni. 

endişesini gördüm, suratında bana bakarken ki yabancılaşmayı ve uzak olmak istemeyi çağrışını gördüm. 

leke rahbek parkında bir cadı var, ölmek istiyorum onu görünce.

pek değerli dostum moldoror kuştepede ikamet eder ve kamet getirir yer yer. hiç arkasında saf tutmadım ama tutan arkadaşlarım var. 2008 bayındırlıklar arası halı saha organizasyonunda gol krallığını paylaştığım Erkut bunun iyi bir örneği. eve eve geziyor tanrı misafiri oluyorum. en çok da düz ayak girilen evleri seviyorum. destansı bir hava buluyorum bu evlerde. hemen tuvaletlerine giriyor, dolaplarını kurcalıyoru, bilhassa lavabo altı dolaplarını inceliyorum. küvette duran vileda kovası içimi her zaman burkmuştur ve ne zaman küvetle işim olsa içimi kendim de burkarak koymuşumdur vileda kovasını yerine. tutuşmuş bir yaramazlıkla boşaltıyorum klozete, endişemi. ayak uçlarımı boşaltıyorum onlara da. 

 Serap beni çok yoruyor bu aralar. hiç dinlemiyor beni. bazen bir bardak su bile vermek istemiyor sanki bana. bazen bir bardak su ile konuşuyorum ve kimse duymadan içiyorum koşarak yarım bıraktığın suyu. Suyu en çok duşta anlıyorum ve kombi sadece bir araç oluyor, ne kadar gelirse gaz faturası suyu görüyorum, sıcak suyu. serap karşımda televizyon izlerken sühely ya Behzat olmak istiyorum yada serabın aklında ne varsa. heyecan uyandırmak istiyorum.

 kızım mutfakta baharatlarla haşır neşirken, ben hemen Münker hem de nekirim.

şiddetli bir halı seçimi gerçekleştirmiştik 2009 serapla evlenmeden biraz önce. azizin dedesi de ordaydı, sara krizi geçiriyordu, dükkandaki kuzeyli müzisyenler ona bakarken. ilham vermiş olacak ki bir albüm çıkardılar. "hey aşkım işte düğün müziğimiz!" azizin dedesine de allah rahmet eylesin o zaman. 

 HİRA DAĞI - MÜDDET -SEKİNE 

Yüzünün bir mağaza oluşu , yemişler karanfillerin çuval ağızlardan saçılışı bayram değil hayat telaşıyla izah edilir -di- kocaman çini işçiliği seramik arabi lisanda fakat italik - Allahu Ekber- gözlerinin girişi soldan sağa Allahu-Ekber sağdan sola belki küfür. Sonrası Hira dağında trekking farz mı bu şeriatın konusu ama ibadet . Pet şişeler maymunlar malezyalı kuyumcular endonezyalılar ama hepsi tayfun yemiş biraz yorgun birazcık da yağmur yüzlü asyalı yoldaşlar .

Sevgilim biz seninle ömrümüzde bir defa hacdan döndük bir çoğu bir defa giderken . Müzdelife de vakfe bize bir müddet değil yerini bulmuş Sekineler. Bir dua zincirinde tanıştık ılık bir kandil gecesi sahi maymunlar neden geldi Hira ya Elazığlı zazalar varken . 

KÖYÇEĞİZ KIRSALINDA FARKLI BİR AĞAÇ OLMAK

 KÖYÇEĞİZ KIRSALINDA FARKLI BİR AĞAÇ OLMAK

Köyceğiz meyanında bir okey masası içerisindeyim. mahallenin altındaki merdivenleri inerken gürcü bir sol kanat kuruyorum kafamda. (akşam fm 22 gecesi olacak)

köyceğiz meydanında bir ezan sesi geliyor. toparlanıyoruz, sahte okey göz kamaştırıyor.

farklı demiştik, farklı bir ağaç..

ne kadar farklı diye soruyor ensar, köyceğiz meydanındaki 1634 yıllık tarihi ağaca:

gözleri hiç açılmamıştır, biçtiğiniz tarlalara kapalıdır zihni.

tarihde farklı olan 12 yaşındaki bir çocuk

babama synthesizer satın aldırmak istiyordum. onu ikna etmenin en etkili yolu, alacağım paranın ders kitaplarına gidiyor olacağını bilmesiydi.

neyse günler sonra synthesizerım elimdeydi, hoş mu hoş bir octave buldum kendime, fa minorden bastım

la minorden çıktım. 

soru bankası

gerçekten böyle bir banka olsaydı bireysel emekliliğimizle alakalı bir sorunu danışmak ister miydik?

genç ve güçsüzdüm. soru bankalarından çok büyük bir kredi çektim. borcumu ödeyemedim. iğrenç, yapayalnız hissediyorum oturduğum kırmızı sandalyede.

neyse ki böyle zamanları hesaba katıyorum. çantamdan synthesizerımı çıkartıyor ve çalıyorum mescidde. abdest almadan. 

dershane yıllığına sözlerimi espanyocla yazıyorum. ve çıkış alıyorum dershaneden.

soru bankasından çektiğim yüklü miktarda krediyle beraber, devlet bankasından da yaklaşık 30000 tl civarı bir kredi çekiyorum. soruyu da devleti de ortak ediyorum yalanlarıma. ve büyüyorum faizleriyle hay
atta. elimde çokonat var diğer elimde de sigara, ülkücü gençlere bakıyorum ve öpüşüyorum metroya varmadan. 

     YIL Bozumu

bizi tosya da bir pirinççinin önünde indirdiler kavun şiresi yemiş insanı zamklayan tahta kasasından inmek istemediğimiz bir bedford dan.

 bugün 32 aralık tarhun kokusu ve yavruağzı  itildi kanunlardan federal husumetin arşivlerinde yazıldı herkesçe bilinen düzlüklere kalın punto ( comicsans ) elif harfiyle baştan başa yazıldı 

  çorum  130 km 

  koynun " güle güle " 

ovamıza yine bekleriz.

 ( kanla ,zamanla, göğü seyrelten kimyalarla  vs. zabıtlarda hasretin biçimi hakkında bulgular yer almadı ) 

 PUNK DENEMELERİ 

Orkide pastanesine el arabamız yanaşmış bol yağlı açmalarımız tezgaha konulmuş 7 şekerli duble çayla yenilmeyi yaşanmayı kana karışmayı bekliyordu ve sonrası punk denemeleri ardına ikindi namazına medrese akşam namazına Merkez Camii ve yemek Akdeniz Kebap salonu yoğurtlu 1,5 kebap . 

Ve Punk Denemeleri. 

Şehirle husumet başladı mı ne bol yağlı açmalar ne de Akdeniz kebap Salonunda 1,5 yoğurtlu kebaplar 

aklımı çelemezdi ben artık punk tım  ben punk ı atlet olarak giydim faniladır punk . Punk vazgeçmektir. 

Kasım(kaaasım) gıdaya hızlıca koşarken aklımda 2 şey var bu koşu punk ve yer fıstıklı cips ikindi mezesi . Namaza en uygun olmayan vakit dahası bırak namazı İbadete en kapalı olması gereken zaman İkindidir . İkindi vaktinde sadece yer fıstıklı cips fanta işi yapılır belki radyoda punk çalarsa o da punktır . 

Onur Akın . Ferhat Tunç .  Belki de punk . 

Hayat beni kussun Ölüm beni Punk. 

Sony Walkman bu zaten Punk . Tokyo dan Marsilya ya Ohio ya her yer Punk . İnsan eşrefi mahlukat ve losing control 

 Efendim Temassız ..

Kek malzemesi almak için Medine den Tokat Niksar A101 e geldiğim o Veba senesini unutmadığım aklıma geldikçe içtiğim bol şekerli nescafeler boğazımda kalıyor . 

oranın unu çok güzel kekim hep kabarıyor ( arapçadır)

Oranın hayatı çok güzel asfaltlama çalışması yapılan bölünmüş yollarda 55 km hızla seyreden sarsılmaz Travegolarda catering doğuş sallama siyah çay içmenin tadını Müzdelife de almadım ki ben hacların tanınan siması hz. cebraile arkadaş şeytana da düşman olmayan uzak iki kentin arasından akan kirletilmesi de ıslah edilmesi de untulmuş bir kulum . 
-Bölünmüş yol çalışmasının bittiği yerlerde turuncu işaretçilerin ve dubaların kalmadığı havzalarda -Şehir Merkezi - yön tabelalarını gördüğümde solumda ve sağıma kalan Tokilerdeki aile cinnetlerini ve huzursuzluklarını en dibine kadar düşünürken kenti arkada bırakınca Samsun  145 km yazısını görünce bana yine vahiyle de olsa catering sallama siyah çay gelir (Doğuş ) 

Diriliş. Bi ihtimalle İntifada ama kuvetli ihtimalle de Samsun Otogarına girmeyeceğiz . 
Nasıl yaparım bilmiyorum yol kenarında indirilmenin lezzetsizliğini nasıl ifade ederim bilemem ama buna bir çok defa şiir de yazdım hepsi yazısız belgesiz tamamen çalakalem asfalta topuk sürterek.

Kabartma Tozları da sizin mi ?

(Medine den Niksar a bütün kabaran fikirler bizim )

Evet vanilya da olacaktı . 

İnsanın hiç tanımadığı yerlerde toz vanilya alırkenki kadar yabancı hissedebileceğini sanmıyorum bir defa bir hışımla Bayburt 

A101 e girip 6 lı kağıt havlu aldım hayatım eskisi gibi olmadı her gün daha fazla Bayburtsuz ve güzel hayatsız kaldım.

İsterseniz İbana atayım. 

Efendim temassız ? 

Kalpsiz alışverişlere inat Hz. Hatice anamız gibi ölene kadar son nefese kadar Takas. 

45 metre ipeğe 

3 koyun . 

Dünyaya karşılık 

Koynun. 

veleddalin amin.

( Kufe a101 2 tane kalmış )