25 Nisan 2022 Pazartesi

Merhaba

altanın ragıpa ve hayaleti, 2-0 Kayserispor Bulancakspor müsabakasından sonra sorduğu umursamaz devrik sorusu. bulancak türkiye kupasında hızla turları geçerken Kayserispor mağlubiyeti ragıpın poğaçasına tesir etti. poğacalar 2ye düştü belki. mide belki hiçe düştü. belki yok oldu Ragıp. ragıpın yokluğu alelade bir bere gibidir. hurçtan çıkar ve hurça girer. bu hurçtan çıkmalar artık kabası bitmiş bir inşaat gibi gözüküyor bana. INTERIOR ARCHITECT. kayseri mağlubiyetinden de hiç bahsetmek istemiyorum ingilizce kelimelerin konuşulduğu avrupanın en doğusu yerlerde.


Merhaba 

her şeyin iyi olmasının mümkün olmadığını ;her şeyin yine yine her şeyi kötü edebileceği saikiyle idrakin feci korkunç metal lezzetiyle buram buram ampülü patlamış bir edayla . merhaba ragıp.

kayseride bir ses yükseliyor. ragıpın içinden yeşilovaya kadar. caminin ışıkları kapanmaya meyilli bir zeytin gibidir kayseride böyle zamanlar. pan amerika kosta rika honduras düşüncem vardır benim bu düşünceyle girerim markete ve böylece kolacan ederim şarküteri bölümünü ve akabinde züccaciye tabak çanak bira barkadakları rus salatası içe içe geçmiş ne varsa ya yoksa? yya yoksa ne yapacağım? ne yapacaksın Ragıp?

rus salatasını çok beğendiğimi altın günlerinde defaatle dile getirdikten sonra rus salatasından da mahrum bırakılmak fatma teyze tarafından ne kadar doğru? ne kadar yanlış fatma teyzenin Ömer amcaya tutkusu ve yorgun ayakları belki ona minibüse bile bindiremeyecekken yatağımı açamaya ne kadar içkin duruyorum bu çifte? rus salatasından da mahrumken. yatağımı o gece birçok çifte açtım bir sürü çift uyudu yatağımda. tek başıma uyuduğum yatağım çok soru sordurttu bana binlerce çifti görünce yatağımda.

Merhaba 

kader artık bir hanımefendi ismi değil bir imzadır alnına Rahman ve rahim olan tarafından ya ragıp. 

Allah-u Ekber! Allah

Kayserispor bir gol daha buldu belki? 2-0dan sonrası ne kadar mühim ki? televizyonumuz ne kadar global ve elişliyse bir o kadar da bize yangınlar yapıyor bu sahra çölde. sahra sahra sahra. fatma teyze dolaşırken mozaik doğal taşların üzerine kurulmuş hayallerinin ve arzularının cennet bahçesi evinde. biz böyleydik ben ve hayaletim, haydutlarıydık evimizin, betonumuzun, aşkımızın ve zikrimizin yersiz, ikindi ezanıyla bölünmesinden. iğrenç şeyler söylüyorum zigon sehpanın altında. sobanın dibinde. sehpanın üstümde nevresim , cansız , kuran-ı kerim- tesbih bir çatal alınmış kadayıf ve ilaçların suyu bardağı. belki?

Emin değilim, şu örtülü hayatta bunu yaşıyorum .imkanım olsa bazen yaptığınız gibi böğrümden ciğerimden yırtarım kıyafetimi tıpkı -meinstream rec kayıt planları- düğmemi saçardım.saçardım ki silah olsun seksin seksin çarpsın fatma teyzenin alnından. düğme de yok kıyafet de .

zigon sehpanın altında gözlerimi kaçırıyorum babamdan annemden ve hiç görmediğim ölülerden, ülkemden, aşklarımın yarım hikayelerinde. ölülerden demek istiyorum çünkü çok ölü vardır bu evde. çok kardeşim öldü çok arkadaşımı kaybettim okul gezilerinde, mezarlık seyahatlerimde. peru 1997. başkent. Ömer amca hepsini çekiyor şövalye edasıyla belki görüntüleri ihlas haber ajansıyla paylaşmak var kafasında. kafamı kıvırcık saçlarımı , hırkamı kamburumu . benim de kafamda başka başka ilginç şeyler var. de da'yı yazmak gibi türkçe dersinde çatallamak istiyorum tepemdeki kadayıfı dikmek istiyorum sarı kolayı bir pınar gibi ağzıma. ağzından öpmek istiyorum komşunun kızının sıra arkadaşımın dudaklarını. ama her şey için beklemek gerekiyor. evimizde yabancı biri abdest alıyor. havlu arıyor, havlıyor. Ragıp ben miyim?


allahtan üryan geçmeyen sıra numarası 1078 de sihirlendik.  acil nöbeti, cafeteryalarda karton bardakların umulmadık ovalarında esen ,duran devrimci rüzgarıdır saçımı okşayıp ve belki dalgalandıran?

ragıp! wake up . 

sıra sırası

emar

yeşil alan

39 derece.

apotheke

320A 





benimle osman kavala aramdaki farklar 

 

gözlüklerini çıkart? gözlüklerimi çıkart.

sıhhiye ustamın bana tikkun sahnesinde gibi olmayan dediği farkında olmayışının text siz ifadesidir.

belki bazen öğretici belki bazen biraz bazen, bu mudur pencerenin mermerine dayanılmış kol dirseklerinin tepesinde yanan sigaranın alevleyen ateşidir. 

ne bunca şey yoksa bir çakar çakmaz çakan çakmak çakmak ile ilgili midir öfke nöbetleri

ups! son dakika! gs 1 kızılyıldız 0

daha fazlasını mı görmek istiyorsun looking for more ?

işte koş ardına bakma. düşen demir işlerinin ederi olmayan düşen madenlerini umursama

koş rüzgarın tersine 

koş kırmızı ışıkları devir yeşili sorma yeşillendirme

koş üst aramaları geç umursama ,bellek!

koş koş yürüyen merdiveni koş.

gir! gir! gir! kapıdan sağına soluna bakmadan, hedefe


tekerrür ettirdi hayat sana ,bilmiştin orayı

gir içeri kap.

PlayStation VR ve CoCaCoLa


isyan , isyan ,isyan, isya , isy, is ,i ve paydos. 

devrimciler, öğretmenler freelancer zemin kaplamacılar ve fahişeler ve düşünceler marketler, perec! 

paydos. 

eve.




18 Nisan 2022 Pazartesi

doğal taşlar

Doğal taşlar, doğadan çıktıktan sonra ticari olarak işletilebilen en eski inşaat malzemeleridir. Tarih boyunca insanoğlu tarafından yapılarda ve anıtlarda güzelliği ve dayanıklılığı sebebiyle kullanılmıştır. Zamanla kullanımı artan doğal taşlar; günümüzde özellikle inşaat, kaplama, döşeme, heykelcilik, yol yapımı, porselen ve cam sanayi (kuvars), optik sanayi ve süs eşyalarının yapımında kullanılmaktadır.




posta dairesinde endişe yaratan zarf

 39 Mart :27:40 

Posta yoluyla gelen hayat meselesini bilmezin evvelsi sabah geçen tomurcuk çayın dengesi üzerine vak'a olmuş ,vuk'u bulmuş ihtilaf dolu bir pazartesi ortabaharın'da geçer hadiseler zinciridir. 

- Ben kaçak çaydan başka çay içemiyorum 

+içersin

- Benim hayatta en nefret ettiğim şey ,şeydir 

+ Yeri gelince her şey sevilebilir 

- Bize yakışmaz 

+ Tam da insana yakışır 

-İnsan bi işi tam yapacak yaptı mı 

+ İnsan doğuştan eksiktir hep eksik kalacak

-Herkesin kendi hayatı ama böyle olmaz 

+ Olur bazen de olmaz bunun kararını Allah verebilir 

- İnsan işini severek yapacak 

+ Kim ki işini severek yapıyorsa korkarım 

- Bu sigarayı özel getirttiriyorum 

+ O sigara her yerde var 

-Bizim pirinç tosya dan geliyor başka yiyemiyoruz 

+ yiyorsunuz ,yiyebilirsiniz 

-Maraş ta daha iyisi var 

+ Maraş her ürünün daha iyisinin olduğunun söylenebilmesi için icat edilmiş bir vilayettir

- Karadeniz çok başka çocukları alıp gidecez bayramda 

+ Hayır başka bir yer değil çocukları da alıp gitmek istemiyorsun

- Herkese seni anlatıyorum 

+ Herkesi herkese anlatıyorsun 

- Senden iyi olmasın bi arkadaş var Erzincan da 

+ Herkes benden iyidir gönül rahatlığıyla herkesi anlatabilirsin

- 25 yıldır ticaret yapıyorum 

+ Yalanın sermayesi nefestir 

- Ne biçim insanlar var 

+ O biçim insanlar var her insanın yalan izi vardır kimse benzemez birbirine 

- Kuzu etinden başka et yemiyoruz biz

+ Kaz eti yesen kafayı yersin 

- Benim izmir de adamım var o gönderiyor yağımızı 

+ hayatta 16 litre zeytinyağını hasbelkader almışsın bizi rafineliğinle sikme be kardeşim 

ben nerede ucuz zeytinyağı var onu alırım 

( 29:43 ) Posta Memuru

Veba Temizkan adına bir posta var biz bu zarfı kolluk kuvettiyle ittik daire dışına size gelmiş karşı ödemesiz biz de huzursuzluk yarattı dairedeki memurlar öğleden sonra çalışmadılar kararname ile sabaha kadar izinli sayıldılar Ariyet sayımına gelecekler devlet görevlileri 53 martta envantere bakacak lüzumu halinde bu şehri dışa kapatıp içe açacaklar . 

Veba bey benim karaciğerim ağrıyor size bu postayı verip eve gitmem lazım imzanız ... 

Evet şuraya 

Veba bey neden yaptınız bunu biz kendi halinde yaşayan devletini bayrağını seven insanlardık içe açacaklar kentimizi dışa kapatacaklar 

+İnsana hayatın neresinde kalması gerektiğini öğreten badirelere baş kaldırmadığını öğrendiği an;insanın kıyamete Allah a imanının tescilidir. Benim umrumda değil ibadet ben ölüme -hesap gününe inanıyorum bu bana çok yorucu bir ibadet olmuş yıllardır benim sonraki hayatımı değiştirmek için bir çabam artık yok benim için hayatın şu anı ve sonrası döküm demirden bir çerçevenin içersindeki siyah bir sayfa kadar net ve sınırları bellidir. Kılımı kıpırdatmayacağım mutlu bir ahiret için

Veba bey herkes bu kanserle evine gitti burnu kanayan bir çocuk var 2 kişi de kan kustu 

+ Bereketim kalmadı Posta memuru dilimde fenalıktan badireden başka bir şey hayat bulmuyor 



11 Nisan 2022 Pazartesi


Davet-1991

Ben oraya gelmemiştim 
Morfin verdiler sabah kahvaltısında 

Gelememiştim kapıda muhafız vardı 

O çayı tek içmiştiniz hepiniz 

Ağzınız kimi öptü bilmem 

Ben griptim vebalıydım o günlerde 

Ançüezin pizzaya icadına da karşı çıktım 

2028 anayasasına da 

Aralık'tan Mayıs'a kadar bütün grevlere de

Ama uyurağız içtiğin sigaraları

Hangi çöpçü toplasa 

Anonslar geçildi 

Zabıta kolluk hıfzıssıhha oradaydılar 

Bana narkotik verdiler 

Bunları da gizli gizli yazdım 

Kalem vermiyorlar burada her şeyin etrafı köşesiz ve uçsuz 

Mektupları da suya katıp veriyorlar 

Ben mektup göndermedim elimdeydi 

Ama elim doluydu ayı tutuyordum 

Yazamadım

Elim kanlıydı kafamı kurcaladılar 

Ellerimiz kanlıydı 

Bu arada

Davete gelemiyorum hüviyetimi kıyafetle değiştirdiler 


8 Nisan 2022 Cuma

dünyanın sonu gibi yağan kar ve dünyanın sonu üzerine

ben burada bazı harflere basıyorum benim masamın üzerinde ayna duruyor sonra ben de onun karşısına geçiyorum düşünüyorum noktasından virgülüne her şeyi düşünüyorum noktayı da virgülü de kaldırıyorum senin üzerine düşünüyorum orada olmak üzerine düşünüyorum burama yerleştirdiğin bıçak üzerine düşünüyorum. annem iki çilek getiriyor, birini yiyorum, annem diğerini neden yemedin diyor, cevap veremiyorum. yaratıcı rabbim benim dünya dertlerime derman vermiyor anne, diyemiyorum. canım istemedilerden tut midem almadılara kadar bir sürü bahane geliyor aklıma da benim içinde birbirine kuyruklarını değdirmeden tilkiler dolaşan aciz beynim iki kelimeyi bir araya getirip cümle yazamıyor. kar yağıyor artık yağmasın diyorum ağlayacak gibi oluyorum gözlerim sulanıyor hangi boşluğa dalsa dolu bir taraf arıyor. çocuk sokakta mendil satıyor, adam kamburunu evine götürüyor, benim içimden koskocaman bir OF demek geçiyor. OF. sen beni bir kez çağırsan ben üç kez orada mevcudiyet bulurum diyorum, sana da yalan söylüyorum, herkesi kandırırmış gibi yapıyorum. o yolu yürüyorum, şu yokuşu çıkıyorum, yemin ederim artık dünyevi hiçbir şeye katlanamıyorum. aşkın ve de içkin her şeyin şerrinden sana sığınırım. bebeğim beni kendi bedenimden kurtar, kara basan hiçbir ayağın sesini duymuyorum artık.



  Ömer Kavur Sineması  Maldonado tarzı yakışıklılık